İZOLE| MEKAN BULUŞMALARI 1: HARRAN VE KUBBELİ KONUTLAR

İçinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle bu dönem evlere kapandık. Öğrenmeye, araştırmaya devam etmek adına başladığımız serinin ilkinde “Şanlıurfa Harran bölgesi ve kubbeli konut yapıları”nı mimari açıdan inceleyeceğiz. Öncelikle, dağlık ve kırsal alanlarda, çobanlar ve göçebe hayatı yaşayan insanlar tarafından genellikle taş malzeme ile inşa edilen, barınak ve/ya depolama alanı olarak kullanılan kubbeli konutların çıkış hikayesine bakalım.

Kubbeli Konutlar

Harran evlerinin içinde yer aldığı bölge, yeryüzündeki en eski kubbeli konut geleneğine sahiptir. Bu evler, Suriye’nin köy yerleşimleri ile yapı formu ve mekanların kullanımı açısından büyük benzerlik gösterir. Musul, Tiflis yakınlarındaki kubbeli konut bulguları M.Ö. 6000 yılına dayanır. Bu sivil mimari örneklerinin Mezopotamya ve Ege’de M.Ö. 3000 yıllarına kadar yaygın kullanıldığı görülür.

Mezopotamya’da Halaf kültüründe toplumlar, avlu ve sokaklarla birbirinden ayrılan, yuvarlak ve dörtgen “Tholos” adlı yapılar inşa etmişlerdir. Hem yuvarlak yapılar hem de dörtgen yapılar taş temelli, yığma duvarlı ve sıvalıdır. Tabanları kil sıva ile düzletilmiştir. Çok sayıda yuvarlak yapıda duvarların içe doğru daraltılarak yükseltildiği saptandığından üst örtünün kubbe biçiminde olduğu düşünülmektedir.

M.Ö. 1000 civarında İtalya yakınlarında kurulan “Etrüskler”, Akdeniz mezar mimarisinde önemli gelişme göstermiştir. M.Ö. 1500 yıllarına dayanan yapı kültürleri ile İtalya’nın Puglia bölgesindeki “Trulli” ve Sardinya bölgesindeki “Nuraghes” yapıları ile M.Ö. 3500 yılları ile tarihlenen Malta’daki megalitik tapınaklar kubbe yapıları ile dikkat çekmektedir.

Tholos yapısı Etrüsk mezar yapısı Suriye konut yapısı

İran’daki kubbeli yapılara bakıldığında özellikle buz deposu (ice house) olarak adlandırılan bu yapıların,  M.Ö. 400 yıllarına dayanan bir tarihsel süreci olduğu tahmin edilmektedir. Bu yapıların ortaya çıkması ve geliştirilmesi, çöl sıcağında eldeki malzeme ve suyu soğuk tutma gereksinimi, insanların elde ettiği tecrübe ve bilgi birikimi ile olmuştur.

İspanya ve Portekiz ülkelerinde, tarımsal aktiviteler ve yaylacılık faaliyetlerinin sonucunda meydana gelmiş bir yapı türüdür. Bu kubbeler, kırsal kesimlerde şarap mahzenleri, tahıl ambarları, kuyu ve depo alanlarının üstünün örtülmesinde kullanılmaktadır. Fransa Provence Bölgesinde yöre insanı, öncesinde hiçbir planlama yapmadan, elinde hazırda var olan taş malzemeyi uygun kalınlık ve boyutlara getirerek öğrendikleri yapım tekniği ile inşa etmektedirler.

İran ice house          İspanya ve portekiz kubbeli yapısı       Fransa kubbeli yapısı  

Harran Bölgesi Kubbeli Konutlar

Tarihsel süreç boyunca birçok medeniyete dini ve kültürel merkez olan Harran’da, farklı bir yerleşim dokusu mevcuttur. Bölgede iklimin kurak geçmesi ve yağışın az olması nedeniyle yeşil bitki örtüsü fazla görülmezken, Harran bölgesi yeşil alanlara sahiptir.

Kabile ve aşiret tipi aile yapısı, GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) kapsamında arazi sulama sisteminin gelmesiyle değişim gösterdi. Bu proje, kurak bölgelerin yeşil alanlara dönüşmesinin yanı sıra olumsuz sonuçlara da neden oldu. Mevsimsel göçlerle birlikte verimli tarım arazilerine beton yapılar yapılarak tarihi bölgedeki yapılar terk edildi. Bölgede artan imkanlar nedeniyle insanlar, daha konforlu bir yaşam sürmek adına beton yapılarda yaşamaya başladılar. Peki, Harran’da kullanılan bu kubbeli konut yapılarının mimari tipolojisi nasıldı?

Harran Kubbeli Konut Mimarisi

Kubbeli konut yapılarının oluşumunu iklim, kültür ve yerel malzemeler göz önünde bulundurularak incelemek gerekir. Soğuk iklim bölgelerinde, mevcut olan ısının korunması ön planda olduğu için az açıklıklı kubbeli yapılar inşa edilir. Sıcak iklim bölgelerinde ise, bunun tersine daha fazla açıklık yapılarak, özellikle çatıda, hava sirkülasyonunu sağlamak esastır. Bunun yanında sıcak iklim bölgelerinde kubbeli birimler bir avlu etrafında konumlandırılır. Sıvama işlemiyle, yapının iç kısmı rutubete karşı korunmuş ve ısısal konfor sağlanmaya çalışılır.

Yaşam biçimi ve kullanış şekilleri, kubbeli yapıların formu üzerinde etkilidir. Aile yapısının büyüklüğü, yemek hazırlama işlevlerinin nasıl gerçekleştiği, temizlik kültürü yapının şekillenmesini etkiler. Afrika, Suriye, Türkiye gibi bölgelerde kubbeli yapılarda yaşam genellikle birçok farklı kubbenin bir araya gelmesi ve aralarında kemerli geçişler ile sağlanır. Avrupa toplumunda ise, yaşam biçiminden dolayı genellikle aynı kubbe içerisinde mekanın bölünmesi şeklinde gerçekleşir.

Yapının bulunduğu çevredeki yapım malzemeleri yapının formunda etkili olmuştur. Harran’daki kubbeli yapılarda kubbe elamanı, birbiri üstüne diziler halinde bindirilen tuğlalar ile 20-30 cm kalınlığında ve üst kısmında açıklık (baca) bırakılarak yapılmaktadır. Duvar ise kalınlıkları 50-60 cm, taş tuğla ve çamur sıva ile oluşturulur.

Harran kubbeli konutlarının yerleşimini incelersek, genellikle birkaç kubbeli hücre biriminin birleşmesinden oluşur. Ailenin günlük yaşamı, avlu veya dış mekanlardaki yarı açık alanlarda gerçekleşir. Avlu içerisinde keçi kılından yapılmış çadır bulunur. Bu çadır altında hayvanlar için gölgelik alan, süt ürünlerinin yapıldığı mekan ve aile bireylerinin oturduğu yarı açık mekan olarak kullanılır. Avlunun merkezinde su ihtiyacını karşılayan kuyu bulunmaktadır. Aynı zamanda avluda bulunan “taht” olarak adlandırılan ahşap elemanlarla yapılmış yerden yüksek mobilyalarda sıcak yaz günlerinde üstüne yerleştirilen döşeklerde açık alanda yatılmaktadırlar. Tuvalet mahremiyet, kültürel ve havalandırma sorunlarından dolayı konut birimlerinden uzakta avlu köşesinde yer almaktadır.

Kubbeli konut birimlerinin ana mekanı, genel yaşama alanı, ailenin oturma ve misafirlerinin ağırlama mekanı olarak kullanmaktadır. Bu birim genelde tek kubbeli hücreden oluşmakta, bazen de 2 kubbeli biriminin bir kemer ile geçişi sağlanarak kullanılmaktadır. Mekan içerisinde duvar yüzeylerinde eşyaların konulması ve depolanması için duvarlarda açılmış nişler bulunmaktadır.

Mutfak için kullanılan alanlar çeşitlilik göstermektedir. Depolama alanı ve yemek yeme alanı genellikle birbirinden ayrılmaktadır. Mutfak birimine bağlanan kiler vazifesi gören depolama alanı ayrı bir alan durumundadır. Yemek pişirme avluda veya ocak alnında ateşte yapılmaktadır.

Kubbeler örülürken yanlara belli aralıklarla tuğla çıkıntılar yerleştirilmiş ve kubbenin tepesi açık bırakılmıştır. Çıkıntılar kubbenin tamiri ve gerektiğinde yağışlı-soğuk havalarda tepedeki deliğin kısmen veya tamamen kapatılabilmesi için kubbelerin tepe noktasına ulaşmak için yapılmıştır. Kubbenin tepesindeki boşluk, içerideki dumanın dışarı çıkmasını sağlayan baca ve ışıklık fonksiyonu yerine getiren bir havalandırma boşluğudur.

Fırat ve Dicle nehirleri arasında bulunan, önemli bir antik kenti olan Harran, Mezopotamya ve Anadolu kültürlerinin geçiş bölgeleri arasında bulunmasından dolayı bu kültürlerden etkilenir. Birçok ülkede de tercih edilen kubbeli konut yapıları, Harran’daki ailelerin kullanımıyla günümüze kadar ulaşır ancak Harran, barındırdığı kültürel ve tarihi özellikleri nedeniyle önemli bir yere sahip olsa da gerekli değeri ne yazık ki göremiyor. Yerli halkın, değişen ekonomik koşullarla birlikte bölgeyi terk etmesinin ardından bu tarihi yapılardan biri, koruma altına alınarak “Harran Kültür Evi*” olarak düzenlenmiştir. Mevcut durum mümkün olduğunca korunmuş olan bu yapılar, turistik açıdan da önemli bir yere sahiptir. Tarihi bölge ve yapılar üzerine çalışmalar yapılarak henüz bulamadığı değeri görmesi sağlanabilir. Belki bu yazı da farkındalık oluşmasına katkıda bulunabilir.

Gamze SARI

(Büşra Ertaş’a katkılarından dolayı teşekkürler)

*Harran Kültür Evi sanal turu için; https://mekan360.com/sanaltur_harran-kultur-evi-sanliurfa_2218.html

Yorum bırakın