İZOLE| MEKAN BULUŞMALARI 3: “PRUITT IGOE’DAN GÜNÜMÜZE POSTMODERN ÇEŞİTLEMELER: KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE TASARIMA YANSIMALAR”

Öğrenmeye ve araştırmaya devam etmek adına başlamış olduğumuz serinin üçüncüsünde, Doç. Dr. Lerzan Aras’ ın yazmış olduğu “Pruitt Igoe’dan Günümüze Postmodern Çeşitlemeler: Kültürel Dönüşüm ve Tasarıma Yansımalar” adlı metni üzerine incelemelerde bulunduk.

PRUITT IGOE

Pruitt Igoe gibi konut projeleri, II.Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda kentsel nüfus evrimi sonucunda ortaya çıktı.

1949 Konut Yasası ile, Birleşik Devletler’de kentsel yenileme projelerini desteklemek, şehirlerdeki gecekondu temizliği ve yeniden geliştirme için kredi sunuldu. Proje, 1954’e kadar tamamlanmadığı için – Yüksek Mahkeme Amerika Birleşik Devletleri’nde “ayrı ama eşit” ayrımı yasadışı hale getirmesinin ardından – tek bir kompleks olan Pruitt-Igoe’ye entegre edildi.

Minoru Yamasaki of Hellmuth, Yamasaki ve Leinweber tarafından 33 adet 11 katlı apartman kulesi koleksiyonu inşa edildi . 

https://www.archdaily.com/870685/ad-classics-pruitt-igoe-housing-project-minoru-yamasaki-st-louis-usa-modernism

Dairelerin neredeyse sadece, bir kısmı refahla geçimini sağlayan düşük gelirli sakinlerin sayısı azaldığından, 33 kuleyi ayakta tutmak için çok az para vardı ve daha sonra bakıma muhtaç duruma düştüler. Pruitt-Igoe, bu atmosferde suç faaliyetlerinin yuvası haline geldi. Güvenli topluluk alanları sağlamayı amaçlayan galeriler ve merdivenler bunun yerine çetelerin egemenliği oldu.

1972’de federal hükümet nihayet Pruitt-Igoe’nin kurtarılamayacak durumda olduğuna karar verdi. Önümüzdeki birkaç yıl içinde, 33 kule dinamit patlamalarıyla yıkıldı.

Pruitt Igoe’dan Günümüze Postmodern Çeşitlemeler Kültürel Dönüşüm ve Tasarıma Yansımalar

Pruitt Igoe konutları 1972 yılında yıkıldığında, modern dönemin kapanmış olduğu simgesel bir anlatımla ifade edilmişti. İlk başkaldırışını aşan postmodernizm kendi yolunu çizdi; özellikle de tasarım, mimari ve birey arasındaki ilişki çok farklı tonlara büründü.

Modern dönemin bireyin psikolojik ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanan, standardize, toplumsal ve politik yönünün bireyleri bir noktada farklı arayışlara getireceği belliydi ancak bunun belli bir an ile özdeşleştirilmesi ve bir sembol oluşturmuş olması önemliydi. Dönemin bitişi ile birlikte bir anda tüm alanlarda sınırlar kaldırılmış gibi oldu.

Modernizmin bitiş yılları, teknoloji bağımlılığından ve yüksek kültürün estetiğinden vazgeçilerek, kitle iletişim araçları ve reklamın ön plana çıktığı ve tüketimin heveslendirildiği yıllardı. Artık renk, doku, biçim ve süsleme tasarımın her alanında adeta yasallaşmış ve bir gereklilik halini almış, yüksek kültür ile halkçı kültür sınırları silinmişti. İletişim olanaklarının gelişmesi ve eğitim düzeyinin yükselmesinin de bu değişimde katkısı büyüktü. Göstergeler o kadar çeşitliydi ki, ürünün tüketici tarafından kabul edilme süreci çok hızlı geçiyordu; aslında ya ‘evet’, ya ‘hayır’ tonunda hızlı ve keskin bir döneme girilmişti.

Tüketicinin uzak tutulduğu, tasarımcının moderne karşı koymak adına kendi bakış açısını keskin bir dille anlatmaya çalışmasıyla renkli ve eğlenceli olduğu kadar, soğuk ve tanımsız bir ürün zincirine de sebep olan postmodernizm sürecini metin üzerinden inceledik.

“Pruitt Igoe’dan Günümüze Postmodern Çeşitlemeler Kültürel Dönüşüm ve Tasarıma Yansımalar” tam metnine ulaşmak için:

https://www.researchgate.net/publication/299529239_Pruitt_Igoe’den_Gunumuze_Postmodern_Cesitlemeler_Kulturel_Donusum_ve_Tasarima_Yansimalar

Yorum bırakın