YELDEĞİRMENİ’Nİ ÇALIŞTILAR

Doç. Dr. H. Meltem Gündoğdu, Büşra Ertaş ve Gamze Sarı’nın Tasarım Atölyesi Kadıköy’de düzenlendiği ve Yeldeğirmeni’nin tarihi ve mimari özelliklerine odaklanan atölyenin sonuçları çıktı

Yeldeğirmeni’ni çalıştılar
 02 Aralık 2021 Perşembe 08:09  62  0+  Yazdır


Tarihi ve mimari özellikleri ile birçok araştırmacının uğrak yeri olan Yeldeğirmeni, yeni bir araştırmanın konusu oldu. Doç. Dr. H. Meltem Gündoğdu, şehir plancısı Büşra Ertaş ve mimar Gamze Sarı geçtiğimiz eylül ayında Tasarım Atölyesi Kadıköy’de “E/SPA/S Mekânsal Algıda Mekân Dizimi ve Olay Kent İlişkisi Farkındalığı Atölyesi”ni düzenledi. Atölyeye, Türkiye’nin farklı üniversitelerinde eğitim gören, mimarlık, şehir ve bölge planlama bölümlerinden 14 öğrenci katıldı. Kadıköy’ün önemli mekânlarından biri olan Yeldeğirmeni Mahallesi’nin çalışma alanı olarak belirlendiği oturumlarda, “Kavram Ağ Atölyesi”, “Nesneli Mekânsal Algı Atölyesi”, “Mekân Dizimi-Olay Kent Atölyesi” adı altında üç atölye düzenlendi. 

SÜRPRİZLİ MEKÂN

Çalışmanın amacını ve sonuçlarını Doç. Dr. H. Meltem Gündoğdu, Büşra Ertaş ve Gamze Sarı ile konuştuk. Bu çalışmada “mekân dizimi ve olay kent” ilişkisi üzerine yoğunlaştığını söyleyen Gündoğdu, “Yeldeğirmeni’ndeki mekanların yeni mekânsal kurgular ile nasıl daha kullanılabilir, daha erişilebilir ve tüm kullanıcıların hareket etmekte özgür hissedebileceği mekanlar nasıl yaratılabilir? Sorularının cevabını almak istedik.” dedi.

“Birbirinden heyecanlı mimar ve şehir plancılarından oluşan 14 katılımcımız vardı.” diyen Gündoğdu, şu bilgileri paylaştı: “Birinci gün kavramlar üzerinden yola çıktık. Biraz anlattık, biraz kavramlarla oyun oynadık. Ardından nesneli-arazi gezisi ile, Yeldeğirmeni sokaklarında nesnelerin izdüşümünden algısal farklılıklara ulaştık. İkinci gün nesnesiz arazi gezisi ve üç aşamadan oluşan Mekân Dizimi – Olay Kent atölyeleri ile bir matematiksel model öğrettik ve katılımcıların bu matematiksel modelle ortaya çıkan mekânsal okumaları arazide deneyimlemelerini istedik.”

Gündoğdu, çalışma sahası için neden Yeldeğirmeni’ni seçtiklerini ise şöyle özetledi: “Yeldeğirmeni; kullanıcıları farklı şekillerde yönlendiren, çeken, birleştiren aynı zamanda mekânsal algıda farklılık yaratan morfolojik özelliklere sahip bir bölge. Bu açından da çok önemli. Tarihi kimliği, işlevselliği, ticaret alanlarının yoğunluğu, sürprizli mekânlarının varlığı, sanatsal olayların, aktivitelerin geliştirilebildiği ve mekân geçişlerinde belirli boşluklu alanları barındıran yapısıyla da atölye çalışmalarımızı destekler nitelikteydi.”

“Kentlerin günlük, yoğun ve sıkıcı mekân özellikleri, kullanıcı odaklı mekânsal özelliklere dönüştürülebilir.” diyen Gündoğdu, “Böyle bir çalışma ilk kez Yeldeğirmeni’nde yapıldı. Yeldeğirmeni’nin karakteristik özellikleri ve çalışmanın sonuçları ile güzel bir temel oluşturuldu. Bu çalışma, kentsel mekânların okunması ve dönüşümünde bir model olarak kabul edilebilir.” değerlendirmesinde bulundu. 

“BİR KİTAP HAZIRLIĞINDAYIZ”

Yeldeğirmeni’nin tasarım-mimarlık ve şehircilik alanlarında yapılan birçok etkinliğe ev sahipliği yaptığını söyleyen Büşra Ertaş da “Yeldeğirmeni’nin bu çalışmalarda aktif rol oynaması beni çok mutlu ediyor.” dedi.

Atölye sürecinde güzel ilişkiler kurulduğunu söyleyen Ertaş, katılımcıların projelerini sunduğunu, Yeldeğirmeni’nin yaşayan dokusunu korumanın gerekliliğinin ön plana çıktığını belirterek, “Şu anda temel altlığı üzerinde çalışmaya devam ettiğimiz atölyemize ait bir kitap hazırlığındayız. Akademik mecralara da kitabımızla atölyemizi literatüre kazandırmayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.

Daha önce Yeldeğirmeni’nde çalışma imkânı bulduğunu ifade eden Gamze Sarı da, “Yeldeğirmeni’nin tarihi dokusuyla birlikte kültürel ve sosyal dönüşümünü inceleme imkânı bulmuştum. Yeldeğirmeni, korunan mimari yapılarıyla birlikte, değişen sokaklarıyla yoğun bir hareketliliğe ev sahipliği yapıyor. Mekân dizimi ve olay-kent ilişkisinin temelindeki hareketin bu alanda kurulabileceğini ve güzel sonuçlar çıkacağını düşündük.” şeklinde konuştu. 

“AİDİYET HİSSİ KAYBOLUYOR”

Atölyeden çıkan önerilerin genel olarak, “değişimden çok birleşim” üzerine yoğunlaştığını ifade eden Sarı, “Yalnızca insanlar için değil sokak hayvanlarının da dahil edildiği, Yeldeğirmeni’nin diğer sokaklarına da entegre edebilecek noktasal öneriler sunuldu.” dedi. 

Yeldeğirmeni gibi tarihi yapılarını koruyan ve zaman içinde birçok değişim geçiren mekânlarda aidiyet hissinin kaybolduğunu vurgulayan Sarı, “Bunun sonucunda mekân dizimi yönteminin sunduğu bilgilerle birlikte sokakların mevcut durumu, yapıların kullanım amaçları, yeşil alanların yeterliliği gibi konular dikkat çekmeye başlıyor. Kente yapılacak müdahalelerde bu değerlerin anlaşılması için kullanılan yöntemin önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

*Gazete Kadıköy’de yayınlanmıştır.

http://www.gazetekadikoy.com.tr/yasam/yeldegirmenini-calistilar-h18558.html

E’SPA’S Mekânsal Algıda Mekân Dizimi ve Olay Kent İlişkisi Farkındalığı Atölyesi

TAK’ın ev sahipliğinde 18-19 Eylül 2021 tarihlerinde E/SPA/S Mekânsal Algıda Mekân Dizimi ve Olay Kent İlişkisi Farkındalığı Atölyesi düzenlendi. Atölyede Kadıköy’ün önemli mekânlarından biri olan Tarihi Yel Değirmeni Mahallesi çalışma alanı olarak belirlendi. Çalışma sürecinde “Kavram Ağ Atölyesi”, “Nesneli Mekânsal Algı Atölyesi”, “Mekân Dizimi-Olay Kent Atölyesi” adı altında 3 atölye yapıldı.

Atölye kapsamında, mekân dizimi ve olay kent ilişkisini ve mekân algısını ele alan bilgiler verildi. Katılımcılardan bu bilgiler ışığında gruplar ve belirlenen temalar halinde mekânı gözlemlemeleri istendi. Belirli analizler yaparak, sonuç senaryoları üretildi.

Atölyeye başvurular için çalışmaları değerlendirilen Türkiye’nin farklı üniversitelerindeki mimarlık ve şehir ve bölge planlama bölümlerinden 14 katılımcıyla atölye süreci gerçekleşti.

Atölyenin ilk günü Tasarım Atölyesi Kadıköy’de katılımcıların buluşmasıyla başladı. Kentsel tasarım uzmanı ve şehir plancısı Doç. Dr. H. Meltem Gündoğdu’nun olay kent ve mekân dizimi ilişkisini ele aldığı sunumuyla başlayan gün, öğleden sonra da şehir plancısı ve yüksek lisans öğrencisi Büşra Ertaş, mimar ve yüksek lisans öğrencisi Gamze Sarı’nın mekânsal algıyla ilişkili olarak Gestalt kuramları sunumuyla devam etti. Ardından “Mekân Dizimi ve Olay Kent” ilişkisindeki zıtlaşan/birleşen/aykırı kavramların mekânsal olarak ifade edebilmek amacıyla 14 katılımcıyla kavramsal ağ atölyesi yapıldı. Bir kavramsal ağ bütünü oluşturuldu. İlk günün bir diğer atölyesi olan nesneli mekânsal algı atölyesi için, Gestalt ilkelerine (şekil-zemin ilişkisi / algısal gruplama / benzeşme ayrışma / tamamlama / süreklilik) göre 2-3’er kişilik 5 grup halinde bir kavram ve bir nesneyle (top/ip/ayna/ buzlu cam/tebeşir) eşleştirildi ve katılımcı nesne arasındaki ilişkinin mekânsal karşılığını görmek için çalışma alanı gruplar halinde nesne ile gezildi. Gün sonunda katılımcıların mekânsal algılarını olay kent ve mekân dizimi ekseninde bellek haritalarıyla ortaya çıkarıldı.

İkinci gün Şehir plancısı ve kentsel tasarım uzmanı Doç. Dr. H. Meltem Gündoğdu’nun yürütücülüğünde mekan dizimi ve olay kent atölyesiyle TAK ’ta güne başlandı. 3 aşamada gerçekleşen atölyede Mekânsal yapılanma özelliklerinin biçimlenme parametreleri ile değerlendirilmesi, biçimlenme ile oluşan farklı işlevsel potansiyeller ve doğal hareket varlığının gözlemlenmesi sağlandı. Öğleden sonra katılımcılar gruplar halinde mekân dizimi ve olay kent ilişkisini ele aldığı mekânsal algı ve gözlemlerine dayanarak öneriler geliştirilmeye başlandı. Atölye sonunda, grupların proje sunumlarıyla tamamlandı.

E/SPA/S Mekansal Algıda Olay Kent ve Mekân Dizimi İlişkisi Farkındalığı Atölye Ekibi

-Doç.Dr. H. Meltem Gündoğdu
-Büşra Ertaş
-Gamze Sarı

Katılımcılar: Elif Kaya, Ceren Duruk, Ahmet Arslan, Gülümser Özboy, İkranur Sena Akkaya, Cemre Yörük, Bilge Bahar Saatçi, Sedanur Sert, Sevilay Atıcı, Begüm Cebeci, Betül Yalman, Semanur Tüzer, Hilmi Öven, Selen Öztürk

Özkan Bahadır, Selen Öztürk ve Nil Melek Gündoğdu’ya destekleri için ve Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK) ekibine teşekkür ederiz.

*Arkitera’da 09.11.2021 tarihinde yayınlanmıştır.